22 Temmuz 2014 Salı

İnterbus 8.Bölüm Pisa - Florensa

Fransa'dan İtalya'ya doğru giderken kahvaltımızı nerede yaptık dersiniz. Alp dağların eteğinde bir nehrin kenarında. Maalesef o muhteşem güzellikleri hakkıyla çekecek fotoğraf makinem yoktu.Ama şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim size, o yolda sakın uyumayın.Böyle bir doğa güzelliğine çok nadir rastlarsınız.Sakın uyumayın :)



İtalya'daki ilk durağımız Pisa şehri. Burası şehir şehir olmasına ama bizim kasabalardan farkı yok gibi...
Buraya sadece ünlü  eğik Pisa kulesini görmeye gelirsiniz, o kadar.
O eğik kule normalde hemen yanı başında olan katedralin çan kulesi olarak inşa edilmiş.Zeminin yumuşaklığı yüzünden her yıl yavaş yavaş eğilmeye başlanmış. Artık yıkılmasından korkulduğundan dolayı 1990 - 2000 yılları arasında kapalı kalmış ve 20 milyon sterlin bir harcama ile 45 cm'lik bir düzleştirme çalışması yapılmış....

Dünya mirasına da alınan kuleyi görmek güzel, fotoğraflamak ayrı bir zevkli, hele ki o klasik pozlarınızdan verdiyseniz değmeyin keyfinize... :)

Şunu söylemeden geçmeyeceğim.Küçük çarşısından hediyelik eşya satan dükkanlar var sıra sıra. Burada Dükkanında Türk Bayrağı dalgalanan  çapulcu bir arkadaşımız var, nereli olduğunu hatırlayamadım şimdi.Gerçeği benim bunlar hep sahte deyip duruyordu ,he bir de param olsa da ben alsam falan diyordu :) Tabii amaç para kazanmak başka bir şey değil ama uğrayın sohbet edin eğlenceli eleman :)






Pisa'dan sonraki durağımız Floransa. Akşam saatlerinde vardığımız Floransa aklıma hemen Da vinci dizisi geliyor...Zamanın büyük Floransa cumhuriyeti he :) Şehir aşırı bakımlı ve temiz olmasa da  kendine has bir dokusu olduğu çok net.Tarih akıyor her tarafından .Şehrin özellikle ara sokaklarını gezerken hissediyorsunuz bunu.
Dediğim gibi geç saatlerde geldiğimiz için çok da gezemedik. Mamamiya adlı şirin bir restaurantta değişik soslu makarnalarımızla ekmeklerimizi yedikten sonra - ki belirtmek isterim ekmeği istemeden getirdiler ayrıca gene olarak makarnalar çok da başarılı değildi ve pahalıydı - ara sokaklarında dolaştıktan sonra yine biralarımızı alıp Signoria Meydanında kilisenin önüne çöküp caminin önünde içsek ne yaparlar bize diye aklımdan geçirirken demlenmeye başladım.
Bu arada değinmeden geçemeyeceğim şey şu Avrupa'nın en güzel yanlarından birisi de içkinin ucuz olması :)

Floransadaki en güzel anlardan bir tanesi de benim için gecenin bir yarısında  nehrin kıyısında Tango yapan çiftleri izlemek olmuştur. Burada da insanların eğlencesi bu işte ...Daha öncede söyledim Aşk şehrini Aşıklar şehrini Paris'ten Fransa'dan alıp İtalya'ya vermek gerekli bence :)





İtalya'da asıl hedefimiz Roma olduğundan Pisa ve Floransa atıştırmalık gibi oldu.He hiç gelmeyin demem gelin tabii.İtalya'ya kadar gelip de Pisa kulesini ve zamanın büyük merkezlerinden Floransa' yı görmeden gitmek olmaz.

En kötü peynirinizi şarabınızı alıp bir bahçeye parka meydana gider o atmosferde demlenirsiniz. Çok da güzel olur... :)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder