25 Aralık 2013 Çarşamba

Sadece 2



Kitaplığımdan: Yoz Davar - Talip Apaydın

Talip Apaydın...Türkiyenin toplumcu yazarlarından...
1926 Ankara Polatlı doğumlu şair ve yazar...Roman, öykü, radyo ve tiyatro oyunu türlerinde eserlerle ün  ve ödüller kazanmış...
Eserlerini yazarken öğretmenlik mesleğine de devam etti...

Elimdeki kitap yazarımızın Yoz Davar adlı romanı.1976 baskısı...

Ekmek parası için gurbet elde çobanlık yapan adamı anlatıyor bize...
Çoban Musa ; "sütüne havale" diyerek ona teslim edilen sürünün başına bir şey gelmemesi için yaptıklarını yaşadıklarını anlatıyor.

Romanın diline başta alışamasanız da biraz okudukça aşina olmaya başlayacak hatta hoşunuza gidecek....
Köy hayatından ve bir çobanın hayatından kesintiler veren kitap  bazı insanlara bakış açınızı genişletecektir diye düşünüyorum...


21 Aralık 2013 Cumartesi

Kitaplığımdam: Çakal - Frederick Forsyth

Çakal filmini izlemeyeniz yoktur sanrım.  Bruce Willis'in oynadığı hani...Güzel film diyorsanız bir de  kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

Film'in kitapla çok alakası olmadığı gibi onun kadar da sürükleyici değil....

Çakal, 1938 İngiltere doğumlu yazarımızın ilk ve en şöhretli romanı. Benim elimdeki 1972 tarihli 2. baskısı ...
Bir tarih yani....




Fransa Cumhur başkanı De Gaulle'ye planlanan bir suikastın hikayesini anlatıyor roman. Üç ana bölümden oluşuyor:

-Bir Suikastin Anatomisi
-Bir İnsan avının Anatomisi
-bir Cinayetin Anatomisi
Hangi isim ile hangi ülkeden ve ne zaman geleceği belli olmayan profesyonel ve zeki bir kiralık katil ile gizli servislerin arasındaki kovalamacayı konu alıyor kitap.

Casusluk -polisiye romanlarından hoşlananların mutlaka okunması gerekenler listesinin başlarında olması gereken bir eser...

Güncel bir kitap olduğundan kitapçınızda rahatlıkla bulabilirsiniz... Hikayenizle sizi yanlız bırakıp iyi yolculuklar diliyorum :)



17 Kasım 2013 Pazar

Kitaplığımdam... Neden Sosyalizm?

Çokta rağbet görmeyen bu bloga  neden yazıyorum ki ? Dürüst olalım hiç rağbet görmüyor. :)
Öyle ilgi çekici de bir şey yok zaten içinde...

Neyse konumuza dönelim.Fotoğraf çekmeye merak saldığımdan açtım bu mekanı...Lakin konuyu genişleteyim dedim...O yüzden makinanın vizöründen bakmaya çalıştığım gibi bir de kitapların vizöründen bakayım dedim....Bunu içinde kitaplığımdan ,oradaki kitaplardan bahsedeceğim...

Kitaplarla tanışma hikayemi ve kitaplığımın neden özel bir yer olduğunu  anlatayım önce...Orta sondaydım sanırım. 1990 lar...iki artı 1 , 55 metrekare dede yadigarı evimizin vitrininin açıldığını hiç görmediğim bir dolabı var...Merak edip açıyorum ve bir hazine buluyorum...Babamın kitaplığından bir kısım... 
Babam 
" daha çok vardı ama çoğunu yaktık" diyor.
Ortasondaydım sanırım...1990 lar...
"Niye yaktınız ki kitapları? " diye soruyorum masumca...
"Yasaklıydı onlar" diyor...

Bir kitap niye yasaklanır anlayamamıştım o zamanlar...Oturmamıştı yani...
Açıklamalar yeterli ve mantıklı gelmemişti , bir kitabın kime ne zararı olabilir ki? 
Kitap bu,  isteyen okur isteyen okumaz...
Ta ki lisede "darağacında üç fidan"ı okurken gören matematik öğretmenimin 
"Komünist misin sen!" diye  fırçalamasına kadar...
"Evet komünistim ben!" diye cevap vermiştim. Ki  o zamanlar hala daha tam olarak bilmiyordum komünist ne demek komünizm ne demek....

İşte kütüphanemin en değerlileri o kitaplardan bahsedeceğim size...Kim bilir kaç defa okudum ...
Ama yine ve yeniden okuyorum ve bu sefer sizlerle de paylaşacağım kitapları...

Ve ilk kitap Mehmet Ali Aybar'ın Neden Sosyalizm? adlı kitabı. Benim elimdeki 1988 yılında 3. baskısı...



Mehmet Ali Aybar , TİP in eski başkanlarından ve SDP nin kurucularından...Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Mezunu...Yazdığı yazılardan ötürü 1946 da İstanbul Üniversitesindeki doçentlik görevine son verildi ve 1949 da yine kaleminden dökülenlerden dolayı 3 yıl  8 ay hapse mahkum edildi. 
Milletvekilliği de yapan Aybar ABD'nin Vietnam'daki savaş suçlarını yargılamak üzere oluşturulan uluslararası Russell mahkemesine yargıç olarak seçildi.

Gençliğinde iyi bir atlet olan Aybar Türk milli atletizm takımında da yer aldı. 1995 de kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti.

Ne anlatıyor Mehmet ali Aybar bu kitapta? Biraz da ondan bahsedeyim....

Önümüzdeki Sosyalist etiketli ülkelerdeki yönetim biçimini irdelerken yanlışlarını , bu yanlışlara neden sürüklenildiğini detaylı şekilde anlatıyor...Sosyalizmin bilimsel bir teori olduğunu Marx ve Engels'ın  nasıl kötü yorumlandığını, Lenin'in parti modelinin berbatlığını ve sonrasında Türkiye de Nasıl bir Sosyalizmin olması gerektiğini kendi fikirlerince açıklıyor...

Ve en sonunda belki de en önemli çağrısını yapıp Sosyalizmin bilimsel bir teori olduğuna tekrar vurgu yaparak Türkiye'deki bütün sol hareketlerin konuyu tartışmak ve en doğruyu bulmak , bir çatı altında toplanmak  için sesleniyor...

Eee... Yıl olmuş 2013 ...Sol hala aynı sol olunca bu kitap da güncelliğini hala koruyor tabii...
Konu ile alakalı olan, ya da sosyalizmi Rusya ya da Çin'deki gibi tanıyan herkese tavsiye edeceğim bir kitap....Dediğim gibi konu hala güncel olduğundan dolayı yeni baskılarını da çok rahatlıkla bulabilirsiniz kitapçınızda.... 
Şimdiden iyi yolculuklar diliyorum bu kitapla yaşanacak  serüveninizde....